Vampir için Karakter Kartı
Tam Adı:Samaire Clemence
Soyadı:Toreador
Yaşı:17
İstediği klan(ayrıntlı bilgiler yukarıda):Toreador
Meslek(öğrenci/doktor..):Öğrenci
Nelere Karşı Zayıftır
*Kan
*Koku
*Güneş ışığı
*Mutluluk
Sevdikleri
*Kan
*Müzik
*Dans
*Spor
Sevmedikleri
*Güneş ışığı
*Haksızlık
*Fazla gürültü
*Yapmacık insanlar
Fiziksel Görünüş
*Saç rengi:Kahverengi-Toprak kızılı
*Göz rengi:Mavi
*Uzun boylu,zayıf vede beyza tenlidir.
Kişiliği
*Pek fazla arkadaşlık kuramaz bu konuda iyi değildir.Yalnızlığa alışmıştır.Bir insanla arkadaşlık kurabilmesi için karşıdaki kişinin harekete geçmesini bekler.İnsanlarla iyi anlaşır.Neredeyse bütün komşuları insan.Soğuk kanlı vede karalıdır.Bir şeye karar verdiği zaman vazgeçirmek çok kolay değildir.Oldukça hızlıdır.Koku alma görme vede hız konusunda diğer vampirler gibi çok iyidir.
RP:
Yıllardan 1892 Ay Mart saat:19:30
Bu gün Samaire için çok sakin geçmişti.Normal şartlarda çok zor günler geçirirdi.Heryerde haydutlar fink atıyordu.Sürekli onu rahatsız eden birileri çıkıyordu.
Sessiz sakin bir şekilde yolda yürüyordu.Şerifin yanından ayrılmış evine gidiyordu.Şerifin buna bir çözüm bulabilmesi için dua ediyordu.Artık iyice rahatsız olmaya başlamıştı.Evi çokta yakın sayılmazdı.Kasabanın dışında ormana yakın bir yerdeydi.Tek başına bu saatte o ıssız yerlerden geçmek hiçde iyi bir fikir değildi.
Samaire kasaba dışındaki evini görünce biraz rahatladı.
"Sonunda."Hızlıca anahtarı çevirip içeriye girince hemen bir mum yaktı ve biraz rahatlama için üzerini değiştirdi.Karnının acıktığını hissettiğinde kendine birşeyler hazırlama için mutfağın yolunu tuttu.
Nedense bugün herşeyde çok aceleciydi.Eline bir bıçak alarak önünde duran eti parçalamaya çalışırken elini kesti.
Ufak bir çığlıktan sonra eline bir bez parçası dolayıp etrafa damlayan kan damlalarını temizleme için harekete koyulduğunda dışarıda olan hareketliliği hissetti.Hemen gözlerini pencereye dikti ve neler olduğunu anlayabilmek için sessiz bir şekilde dışarıyı izlemeye koyuldu.Pencerede insan gölgelerini görünce bir sinirle ayağa kaltı ve
"Ahh.Yine mi siz."Kapıya yöneldi ve hızla açtı.Karşısında duran iki iri yarı adamlara bakarak bağırmaya başladı.
"Ne istiyorsunuz benden."Karşısında duran adamların birden gözleri parlamıştı ve biri konuşarak
"Kann."diyerek Samaire'nin üzerine çullandılar ve onu sırtlayıp ormana doğru çok hızlı bir şekilde koşmaya başladılar.
İşte o anda ölüm korkusu tüm bedenini sarmıştı.Yolunun sonu geldiğini anlamıştı.Çırpınıyordu tüm gücünü kullanıyordu ama nafile.O adamlar çok güçlüydüler.
Birden adamlar Samaire'yi yere fırlattılar.Yere hızla çarpmanın etkisiyle yerde kıvranıyordu.Bağırıyordu.Belki bir umut birileri onu duyar ve kurtarırdı.
"İmdaatt.Yardım edin.Kurtarın beni."Bundan sonra hıçkırıklara bağuldu.Aklında hep şu kelime tekrar ediyordu ÖLÜM Gözlerini karşıda duran adamlara dikerek
"Öldürecek misiniz beni.Ne duruyorsunuz.Hadi ne yapacaksanız yapın."Gözlerinden süzülen iki damla yaz ile birlikte bir adam harekete geçti.Samaire'ye yaklaştı ve boynunu ıstırdı.
Samaire vücudunda hızla yayılan zehiri hissediyordu adeta falç geçirirmiş gibi kasıyordu kendini.Bu acıya daha fazla dayanamayacaktı.Nefes alması bile zorlaşmıştı.Büyük bir acıyla haykırdı ve daha sonra gözlerini yumdu.
Samaire buynunda bir sızı ile gözlerini açtı.Çok susamış gibi dudakları kupkuruydu.Gözlerini açar açmaz etrafa bakındı.Hemen ayağa dikildi.Etraftaki her sesi duyuyor gibiydi.Her seste irkilip etrafında dönüp duruyordu.Neler oluyordu.Kendini çok halsiz hissediyordu vede oldukça aç.
Birden ağacın arkasında bir hareket hissidince kafasını o yöne çevirdi.Acaba bir insan mıydı o.Yada onu kaçıran adamlar.Birden çalıların arasından bir geyik başı göründü.Samaire kendini kontrol edemiyordu.Kalp atışı hızlanmıştı.Hayvanın damarından akan kanı hissedebiliyordu.Birden büyük bir hızla hayvana yönelerek onu tuttu ve onu ısırdı.Çok değşiik bir histi.Kendini çok mutlu hissediyordu.Birden hayvanı bıraktı ve ayağa kalktı.Kendini tarif edemeyecek kadar güçlü hissediyordu.Hemen ne yaptığını bilmez bir şekilde evine koştu ve kendini kitledi.Günler çok yavaş geçmeye başlamıştı onun için.Çok halsiz kalmıştı.Artık daha fazla dayanamıyordu.Bunu yapması gerekiyordu.Yoksa ölecekti.Birden kapının çalmasıyla irkildi.Kapıya yöneldi ve karşısında küçük bir çocuk gördü.Samaire kendinden geçmiş bir vaziyette konuşmaya başladı.
"Ne istiyorsun ufaklık."O sırada içeriye hafif bir rüzgar girmesiyle önünde duran çocuğun o kokusunu içine çekti ve tüm kontrolünü yitirmiş bir şekilde kapıyı tutuyordu.
Çocuk ağzını açacak zaman bulamadan Samaire onun kanını emmeye başladı...
Bu çok değişik bir histi.Çocuğun kanını hissedebiliyordu.Çocuğun kanını emdikçe göz bebekleri büyümeye başladı.Zamanla kendine geliyordu.Bir müddet sonra çocuğu bıraktı.Ayağa dikildiğinde kendisini eskisi gibi hissetmiyordu.Kapıdan dışarı çıkarak büyük bir hızla ormana doğru koşmaya başladı...
-Yıl 2009-
Zaman onun için çok hızlı geçmişti.Ölümsüzlük hissi çok tuhaftı.Artık kasaba iyice büyüyüp gelişmişti.Daha çok insan vardı.Samaire insan yerine başka canlıları tercih ediyordu.Fakat kendini kontrol edemediği zamanlarda oluyordu.
Artık herşeyi çok daha iyi biliyordu.Evinden çıkarak kasabanın yolunu tuttu.
Islık çala çala yolda ilerliyordu.
Ordan bir yaşlı adam kolunu tutup çekti.
Samaire karşısında duran yaşlı ve bir o kadarda kirli adama bakarak dudak büktü.
Yaşlı adam öksürerek
"Ahh.Para var mı yada içki."Samaire sinsi bir gülümseyişle adamı tuttuğu gibi onu bir köşeye çekerek...