Nerissa Roxanne Grimstone
Lakap : Aylak Mesaj Sayısı : 26
| Konu: Nerissa Roxanne Grimstone Salı Nis. 21, 2009 11:24 pm | |
| Tam Adı:Nerissa Roxanne Soyadı:Grimstone Yaşı:18 (108) İstediği klan:Venture Meslek:Öğrenci
Nelere Karşı Zayıftır *Hız Tutkusu *Sevdiği İnsanlar *Kan Sevdikleri *Kardeşiyle birlikte avlanmak. *Eğlenceli kitaplar *Müzik ve dans *Çiçek kokusu *Çılgınlık *İnsanlar için tehlikeli denilecek şeyler * Kendi dünyasında düşüncelere dalmak *Muziplik Sevmedikleri *Gevezeler ve ısrarcı insanlar *Kurt Adamlar *Can sıkıcı işler *Yavaş hareket etmek Fiziksel Görünüş *Bal rengi gözleri ve uzun, açık kahve -neredeyse sarı denilecek kadar açık- saçlarıyla büyük bir uyum içinde.Uzun bir boya ve ipeksi ellere sahip. Masum ve kırılgan bir duruşu vardır. Bakışları görenleri anında etkileyebilir. En ufak bir tebessümle karşısındaki insanın dikkatini çok kolay dağıtabilir. Daima dik yürür. Her zaman adımları ve hareketleriyle asaletini belli eder. Çok zayıf değildir normal beden ölçülerine sahiptir. Narin vücudunun altında büyük bir güç saklıdır.
Kişiliği: * Sevdikleri için dünyaları verebilir. Onlara olan bağımlılığı her şeyin üstündedir. Eğlenmeyi ve eğlendirmeyi sevse de bunu her zaman yansıtmaz. Ruhsal durumu genelde sinirlidir. Fiziksel görünüşündeki masumiyetle asabiliği tam bir zıtlık içindedir. Çılgınca alışkanlıkları vardır. Sinirlendiğinde gözü hiçbir şeyi ya da kimseyi görmez.. Tekrar insan olabilmek gibi bir imkanı olsa bu fırsatı hemen değerlendirir. Vampir olmayı kendi seçmemiştir fakat bu konuda kardeşini de suçlu tutmamaktadır.
RP: Kardeşiyle birlikte odaya girmiş ve biraz sohbet etmişlerdi. Bu aralar babaları çok tedirgin görünüyordu. Yarım saatlik bir durum analizinden sonra Nerissa’nın kardeşi Alessa’nın uykusu gelmiş ve iki kardeş yataklarına yatmışlardı. Roxy’ ise her zamanki gibi uyku tutmamış ve o çok sevdiği korku romanlarından birini eline alıp okumaya başlamıştı. Saatler birbirini kovalamış ve Nerissa elinde kitabı, hayatında son defa huzurlu bir uykuya dalmıştı. Uyandığında hatırlayamayacağı bir rüya görüyordu. Tek hatırlayacağı biricik kardeşi Alessa’nın da bu rüyada yer alacağıydı. Bu huzur veren güzel rüya Nerissa’nın uyurken gülümsemesine sebep olmuştu. Yüzünde tebessüm oluşurken korkunç bir çığlık tüm bu huzuru ve mutluluğu alıp götürmüştü. Roxy gözlerini açtığında yatağındaydı. Üzerindeki örtüyü bir kenara attı ve ayağa kalktı. Alessa’ya baktı, o da uyanmıştı ve terlemiş görünüyordu. Nerissa’nın gözleri kardeşinin güzel gözleriyle buluştuğunda “Ne oluyor?” diye sordu Nerissa korkuyla. Zena ise bilmiyorum anlamında başını salladı ve iki kardeş merdivenlere doğru koşmaya başladılar. Aşağı indiklerinde siyah cüppeli, tanımadıkları, bir sürü ürkütücü adam; babalarını bir çember altına almışlardı. Kızların anlayamadıkları bir hızda konuşuyorlardı. Kardeşler yaklaşınca hepsi susup bir anda onlara baktılar ve aralarından biri onlara yöneldi. Diğerleri de öndeki adama uyunca babaları “Nerissa yukarı!” diye haykırdı. Bunun üzerine zaten çok korkmuş olan Roxy yukarı doğru koşmaya başladı. Arkasını dönüp baktığında anneleri Alessa’yı kolundan çekip koşmaya başlamıştı. Nerissa evin en kuytu yerindeki küçük odaya daldı ve kendini oraya kilitledi. Yüzündeki dehşet ifadesi sanki hiç gitmemek üzere yerleşmişti. Duyduğu korku ise gittikçe artıyor ve vücudunun uyuşmasına sebep oluyordu. Merdivenlerden gelen sesleri duydu ve ne yaptığını bilmeden orada duran küçük dolabın içine girdi. Yaşadıkları bu olayın bir rüya olmasını diliyordu, okuduğu romanın etkisi… Bir, iki ve üç gün… Artık evde birilerinin olduğuna dair bir tıkırtı yoktu. Nerissa’nın ise midesi kazınıyordu. Açlıktan ve susuzluktan kımıldayacak hali yoktu. Birkaç dakikalık uğraşın ardından içinde durduğu dolaptan ve sonra da odadan dışarı çıktı. Aşağıya indiğinde ev tam bir savaş alanıydı. Duvarlarda bir insanın gücünün yetemeyeceği derecede büyük hasarlar vardı. Tüm evi dolaştı, her köşeye baktı fakat; ailesinden bir iz yoktu. Mutfağa gitti. Bir şeyler yiyip bol miktarda su içti. Oturmuş ailesini düşünürken annesi ve kardeşinin ormanda olabileceği aklına geldi ve oturduğu yerden doğruca ormana koştu. “Alessa! Anne! Nerdesiniz? Anne benim Roxy! Alessa!” Arıyar ormanın derinliklerine doğru koşuyordu. Gözyaşlarına sahip çıkamıyor bir yandan da ağlıyordu. Son kalan gücüyle olduğu yere çöktü ve bir nefeste kardeşinin adını haykırdı: “Alessa!” Son haykırıştan sonra karşısında kardeşini buldu. Önce ona koşarak sarıldı fakat bir tepki alamadı. Neler olduğunu kavrayabilmek çok zordu. Alessa… Nerissa’nın küçük kardeşi, biriciği çok soğuktu ve üç gün öncekinden çok daha güzeldi. Vahşi ve ürkütücü bir çekicilik… Roxy bunları düşünürken kardeşi yere yığıldı ve telaş içindeki genç kız yanında diz çöktü. Bu sırada Zena’nın bir elini tutuyor ve yüzünü okşuyordu. Alessa hiç olmadığı kadar soğuktu. “Canım! Ne oldu Tanrım çok kötü görünüyorsun. Hadi eve gidelim. Annem annem nerde? Yada babam? Annemi en son seninle koşarken gördüm söylesene nerde onlar?”
Art arda sorular sıralıyordu fakat Alessa’nın Roxy’i duyduğu yoktu. Kardeşi bir anda doğruldu ve Nerissa’dan özür diledi. Nerissa neler olduğunu anlayamadan boynunda soğuk dudaklar ve sonunda dayanılmaz bir acı duydu. Damarları patlayacak gibi oluyor can yakıyordu. Bu dayanılmazdı. Kardeşinin ellerinden kurtulduğunu fark etti. Alessa sürekli bir şeyler söylüyordu fakat Nerissa’nın duyduğu acı sözcükleri anlamasını engelliyordu. “Alessa! Heyy Alessa! Öldür beni bu bu dayanılmaz…” Kardeşine onu öldürmesi için yalvarıyor yalvarıyordu. Çektiği ıstırap hiçbir tarife uymuyordu… Sonsuzluğa ulaşmanın bedeli kalp atışları ve bir yaratık olmaktı. Acı dolu üç günün sonunda kendini çok yorgun bitkin ve susamış hissediyordu… Gözlerini açtı. Etraf karanlık ve sessizdi. Neler olduğunu anlayamıyordu. Son hatırladığı Alessa ile konuşmaya çalışmasıydı. Bir an derin bir nefes aldı ve bu sırada rüzgar esti. Nerissa başını çevirdiğinde annesinin bedeni cansız ve ruhsuz yatıyordu. Büyük bir hızla cansız bedenin yanına gitti ve diz çöktü. Bu olanlara inanamıyordu. Annesi gitmişti. Sonsuza dek onu kaybetmişti Roxy… İçinde büyük bir intikam arzusu oluştu ve ürkütücü bir şarkı mırıldanırmışçasına birkaç sözcük döküldü dudaklarından… “Bunu yapanlar ödeyecekler…”
En son Nerissa Roxanne Grimstone tarafından Çarş. Nis. 22, 2009 6:25 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Nerissa Roxanne Grimstone Çarş. Nis. 22, 2009 4:44 pm | |
| Imm canım sne şu anda insan mı olmak istiyorsun? Rp de koymuşsun. İnsan olmak istiyorsan Rp'ye gerek yoktu. (: |
|
Nerissa Roxanne Grimstone
Lakap : Aylak Mesaj Sayısı : 26
| Konu: Geri: Nerissa Roxanne Grimstone Çarş. Nis. 22, 2009 5:32 pm | |
| Uhm belirtmemişim çok afedersiniz Vampir olmak istiyorum... | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Nerissa Roxanne Grimstone Çarş. Nis. 22, 2009 9:26 pm | |
| Tamam o zaman. Sorun değil. (:
O zaman Venture'sun.^^ |
|
Nerissa Roxanne Grimstone
Lakap : Aylak Mesaj Sayısı : 26
| Konu: Geri: Nerissa Roxanne Grimstone Çarş. Nis. 22, 2009 10:46 pm | |
| Teşekkürler | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Nerissa Roxanne Grimstone Perş. Nis. 23, 2009 2:05 pm | |
| |
|