Twilight RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Alacakaranlık RPG dünyası...
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Oliver L. Tyrus

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Oliver L. Tyrus

Oliver L. Tyrus


Lakap : Tarih
Mesaj Sayısı : 3

Oliver L. Tyrus Empty
MesajKonu: Oliver L. Tyrus   Oliver L. Tyrus I_icon_minitimeÇarş. Tem. 22, 2009 3:31 pm

[center]Vampir için Karakter Kartı

Tam Adı:Oliver Leon
Soyadı:Tyrus
Yaşı:1000
İstediği klan:Tremere
Meslek:Diplomat

Nelere Karşı Zayıftır
*Negatif Enerji
Sevdikleri
*Kan
*Büyü
*Ölüm
Sevmedikleri
*Kurtadamlar ve kokuları(yetmezmi)

Fiziksel Görünüş
*Yaşlı bir dönemde Vmapire dönüştüğü için kırışık bir surat
*beyaz saçlar
*renk değiştirn gözler.

Kişiliği
*Aksi
*Susuz olduğunda tehlikeli
*ama birz çatlak


RP
[color=red]Bir gün bu Ölümyiyenlerin arasında geçen, Federico’nun da zaman zaman katıldığı konuşmalardan biri, kafasını iyice allak bullak etti.

Olay Rollifen Bar’in arka odasında geçti.O akşam hemen hemen bütün Ölümyiyen dostları toplanmış, gaz lambasını törenle yakmışlardı.Heyecansız, ama gürültüyle ondan bundan konuşuyorlardı.Luigi İle Federico’nun dışında herkes gelişi güzel nutuklar çekiyordu.-Luigi,Federico’nun Hogwarts’ta olduğu dönemde aynı sınıfı paylaşıyorlardı.Luigi,mezun olduktan sonra kendini iksirlere vermişti.-Arkadaşlar arası sohbetlerin bazen böyle parıltıları olur.Bir sohbet olduğu kadar, bir oyun , bir dalaşmaydı bu.Ortaya kelimeler atılıyor,kelimeler tutuluyor,her kafadan ses çıkıyordu.

Bu arka odaya kesinlikle cadı alınmazdı.Yalnız oranın bulaşıkçısı Patricia istisnaydı.Ara sıra bulaşıkhaneden gözlem kulesine gitmek için oradan gelip geçerdi.

Adamakıllı sarhoş Lucian,ele geçirdiği köşeyi gürültüye boğmakta, avaz avaz mantıklı-mantıksız fikir yürütmekteydi.Şöyle haykırıyordu:

“Susadım.Bakın Kanıbozuklar, şöyle bir hayal kuruyorum: Şu bira fıçısına felç gelecek olsa , ona yapıştıracakları on iki sülüğün biride ben olmak isterim.Hayatı unutmak istiyorum.Hayat,bilmem kimin iğrenç bir icadıdır.Süresi hiçtir, değeri hiçtir.Herkes yaşayacağım diye boynunu kırar.Hayat bir dekordan ibarettir ve dekor olmayan gerçek yanı da azdır.Mutluluk, yalnız bir yanı beyaz olan eski bir çerçevedir.Kilisenin vaizi ne diyor: “Her şey boş” ben kendimi bekli de hiç var olmamış böyle bir adam gibi düşünmüyorum.Sıfır, anadan doğma dolaşmak istemediği için kibirle giyinmiştir. Ey kibir! Her şeyin tumturaklı sözlerle süslenip onarılması! Mutfak bir laboratuar, bir profesör,ip cambazı, dev,bir uzun bacaklı böcektir.Kibrin bir tersi bir de düz yüzü vardır…” Lucian kafenin arka odasındaki köşesinde zilzurna sarhoş,içini işte böyle döküyor,oradan geçen bulaşıkçı kadına takılıyordu.
Federico, elini uzatmış onu durdurmaya çalışıyordu, ama boşuna.Adam bir kere kendini kaptırmıştı ağzı kuruyana kadar duracağına kimse şans vermiyordu.Sonunda arada bir yudumladığı birası bitince dinlenme fırsatı bulan Lucian, etrafına bakındığında tüm gözlerin kendi üzerinde olduğunu fark edince “Ne bakıyorsunuz be!” diyince herkes ister istemez yön değiştirir oldu. Federico’da bu olaylardan sonra bir hayli yorgun düştü çünkü bayağı bir laf kalabalığı kafasını kurcalamaya başlamıştı sonra birdenbire içinden “Boşver sen bunlarla uğraşmayacak kadar alakasızsın bırak olaylar kendiliğince aksın sen ordaki ufak dalgadan ol ve karaya varacağın anı bekle o senin özgür olacağın andır” gibi düşünceler geçmeye başladı.Farkında olmadan oda sarhoş adam gibi konuşmaya başladı.Sanırım etkilenmişti ama çaktırmak istemiyordu.

Dışarıya çıktı.Yağmur yağıyordu.Yağmur çilelerinin toprağı gözlerinin önünde dövmelerini izliyordu.Yönü belliydi “Yasak Orman” ancak orası şuan uzaktı ve yorgunluğu bahane ederek karargaha doğru yöneldi nispeten orası daha yakındı.

Ertesi gün,belirli saatte Federico ufak bir asa hareketiyle yeni pelerinini,yeni cüppesini ve yeni ayakkabılarını çıkardı,tabi ki de onları giydi.Fazladan bir lüks olarak eldivenlerini de eline geçirip Yasak Orman’ın yolunu tuttu.

Yolda Luigi’ye rastladıysa da,onu görmezlikten geldi.Çünkü hiç kimsenin bunu öğrenmemesi gerekiyordu.Luigi,evine döndüğünden dostlarına şöyle dedi:

“Yolda Federico’nun yeni peleriniyle,yeni cüppesiyle rastladım.Federico da içindeydi.Mutlaka Yasak Orman’a gidiyordur.Çünkü öğrenciliği dönemlerinde bile orası hakkında meraklarını bizlerle paylaşır ve danışırdı,yeterli bulmadığı takdirde ise kütüphanenin yasak olan bölümüne giderek araştırmalar yapardı.Pek salak bir hali vardı.”dedi.

Yasak Orman’a gelince,Federico ormanın çevresinde bir tur attı; ormanın içinde gezen birçok hayvanı seyretti,sonra kafası tozdan simsiyah olmuş,kalçasının biri eksik bir heykelin karşısında uzun süre hayran hayran durdu.Daha sonra birkaç çıtırdı duydu.Etrafa bakındığında ona doğru yaklaşan bir silüet görüyordu.Hemen asasını çıkararak düelloya hazırlanıyordu. Yaklaştıkça bu silüet ,Kırk yaşlarında,göbekli bir büyücüyü andırıyordu.Büyücü biraz telaşlıydı,sanki birinden kaçıyor gibiydi.Federico,zavallının kaçışını dikkatle gözlüyordu,bir süre sonra arkasından gelen dev bir örümceği fark etti.Arkasına bir an için baktı,daha sonra tekrar döndüğünden örümcek kaybolmuştu.Dikkatlice etrafa örümceğin nerede olduğu arar gibi bakındı.”Impedimenta” diye hafifce fısıldadı.İzini kaybettirmek için basit bir büyüydü bu.

Gözlerini dikkatlice bir yere dikmişken arkasından birinin ona dokunduğunu hissetti.Hemen refleks olarak[/color[color=white]],”Petrificus Totalus”
diye haykırdı.Arkasına baktığında ise donan kişinin Luigi olduğunu anlamıştı.Ona neden kendisini takip ettiğini sordu.Luigi:”Bensiz bir belayamı girmeye çalışıyorsun Tyrus?” dedi.
Federico:”Neden bunu her zaman yapmak zorundasın?”dedi ve ekledi,”Yoksa o dev örümcekte mi senin bir oyunun,doğru dikkatimi dağıtarak ödümü patlatacaktın değil mi ?” dedi.
Luigi:”Sanırım Bettie’yi soruyorsun,O benim yeni evcilim ve onu genellikle Yasak Orman’da avcılık yapmak için kullanıyorum.Biliyor musun ? O,harika bir avcı.”dedi.
Federico:”Büyücü avlamak için mi kullanıyorsun ?”dedi.
Luigi:”O Büyücü değildi.Hogwarts’tan meraklı bir öğrenciydi.Onu şikayet edeceğim !”
Federico:”Eline düşse öldürecek miydin? Yani “dedi.
Luigi:”Bilirsin Yasak Orman tehlikeli bunu canıyla ödeyebilirdi ama şanslıymış!”dedi.
]Daha sonra bu ikisi Yasak Orman’da eskilerden muhabbet açıp o tozlu sayfaları geziyorlardı.Luigi,mezun olduktan sonra bir ara kendi iksir dükkanını işletiyordu.Malzemeler için ise sık sık Yasak Orman’a uğrar ve deneyler yapardı.Bu deneyleri de hiç acımadan hayvanlar üstünde denerdi.Sıra Federico’ya geldiğinde ise Federico tereddütteydi.Çünkü mezun olduktan sonra onu çok alacakaranlık bir olaylar zinciri bekliyordu.İlk olarak Babasıyla tartışmıştı.Ona sık sık annesine ne olduğu konusunda yerli yersiz sorular sorardı.Babası ise Hogwarts’ta Profesörlük yapıyordu.Ona göre babasıyla çok kez zıt düşüyordu.O karanlık maceralara merak salmışken,babası onu zorla derslerine çalışması konusunda baskılar yapıyordu.O,Luigi ve birkaç arkadaşıyla hep beraber zindanlarda Temel Büyü Rehberlerini okurlardı.O zamandan büyü kullanamaya merak salmıştı Federico.Tabiki mezun olduğu senelerde Ölümyiyenlerin okula her zayıf noktada saldırıya tutması onun en büyük merak konusu idi.O,insanlara zarar verilmesini değil,Büyülerin ustalıkla kullanılmasını istiyordu.Belki de bunun için onların arasına katılmıştı.Tabi ki de onu Luigi’ye anlatamazdı.Zaten bu yüzden tereddütteydi.Anılarının kesik kesik bölümlerinden kaçamak cevaplar veriyordu.Böyle anlata anlata zamanın nasıl şelale gibi aktığını anlayamamışlardı.Ama zamanı kontrol edemezlerdi.Orman bitene kadar ilerlemeye devam ettiler.Sonra Çatal bir yola geldiklerinde ayrılık vakti gelmişti.Luigi’nin dükkanına dönüp olan biten şeyler hakkında düşünmesi gerekiyordu.Federico ise can sıkıntısını atana kadar etrafa dağıtmaya hazır bir haldeydi.Birbirleriyle vedalaştıktan sonra Federico,kara bulutlara baka baka ilerliyordu.Elbiseleri çok kirlenmişti ama kime ne can sıkıntısı her şeye bedeldi.Onun bu can sıkıntısı ise içinde bulunduğu dolambaçlı seyir idi.her şey birden bire gelişmişti.Ve artık bir ölümyiyendi.Küçüklükten beri hayran olduğu şeyi olmuştu.Bu yolda onu hangi badireler bekliyordu bunu kim bilebilirki.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




Oliver L. Tyrus Empty
MesajKonu: Geri: Oliver L. Tyrus   Oliver L. Tyrus I_icon_minitimePerş. Tem. 23, 2009 3:59 pm

Tremere'sin.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Oliver L. Tyrus
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight RPG :: Karakter :: Seçim-
Buraya geçin: