Vampir için Karakter Kartı[color=red]Tam Adı:Rosalie Linton
Soyadı:Lutz
Yaşı:20(509 yıl)
İstediği klan(ayrıntlı bilgiler yukarıda): Venture
Meslek(öğrenci/doktor..):öğrenci
Özel yeteneği:Birine dokununca onun o anki duygu ve düşüncelerini anlama ve kendi duygu ve düşüncelerini isteğe bağlı aktarma
[color=darkblue]Nelere Karşı Zayıftır
*Kellan’a
*Kaplan kanı kokusuna
*Güzel kokan insan kanına
*Spor arabalara
[color=blue]Sevdikleri
*Kan
*Sevgilisi Kellan
*Ferrarisi
*Kendisi
*Kazanmak
*Müzik dinlemek
*Kellan’la yiyişmek
*Avlanmak
*Kapalı özellikle yağmurlu hava
*Yağmurda denize girmek
*Beyzbol oynamak
*Yanlızlık
[color=brown]Sevmedikleri
*Kanı kötü kokan insanlar
*Kurt adamlar
*Onu beğenmeyenler
*İnsan yemekleri
*Yavşak insan ve vampirler
*Güneş
[color=green]Fiziksel Görünüş
*Teni kumral
*Göz rengi her vampir gibi siyah ve bal rengi arasında değişiyor
*Uzun boylu ve zayıf
*Sarı bazen kahverengi saçlı ama sık sık boyatır
*Oldukça etkileyici/çekici
*Genelde topuklu ayakkabı ve yaşadığı yüzyıla uygun ve oldukça iddaalı giyinir
[color=olive] Kişiliği
*Kendini beğenmiş ama aslında iyi kalpli,cesur,oldukça zeki ,sabırsız,sakın olmayı başaramayan aslında duygusal biri olan ama duygusal olduğunu pek belli etmek istemeyen.Çabuk sinirlenen biri.Hayatın kesinlikle adil olmadığına ve belki de kendisine verilen en büyük cezanın ölümsüzlük olduğuna inanır.Kellan’dan başka kimseyi sevmeyi aklından bile geçirmez fakat yeryüzündeki tüm erkekler hatta tüm canlılar tarafından beyenilmek ister.Genelde hayvan kanıyla beslenir.Oldukça tutkuludur bu tutkusunu hayatın her anında gösterir.Her vampir gibi oldukça güçlüdür.Avlanma tarzını kaplana benzetilir kendisi bunun nedenini en çok kaplan avlamayı sevmesine bağlar.Kin tutar ve çok kıskançtır.Bir vampir olmasına rağmen uyuyabilme özelliğine sahiptir.Ayrıca çok hırslı,atak,tehlikeli ve mükemmelcidir.Özel yeteneği vardır.
[color=violet]RP:
Gözlerini öğlene doru anca açabilmişti.Tüm gece Kellan’la uğraşmış ve sabaha yakın bir saatte anca uyuyabilmişti.Uyandığında yanında Kellan yoktu Rosalie’nin uyumasını bekleyip yanında biraz yattıktan sonra kalkıp duş almış ve daha sonra çevrede biraz gezinip kendine sussuzluğunu bastıracak hayvanlar aramıştı.Ve Rosalie gözlerini açtıktan 5 dk sonra camdan içeri atlamıştı.Rosalie Kellan cama yaklaştığı an onun kokusunu alıp o içeri girene kadar kafasını camın oraya çevirmişti bile.”Sonunda uyandın bebeğim,Bi ara tüm gün uyuyacağını sanmıştım”dedi. Rosalie ona gülümsedi ve “Zaten çok yorgundum birde senleken hissettiğim duyguları sana aktarmaya kalkışınca bu beni çok yordu.Ama en çok beni yoran sendin”dedi ve çok çekici bir şekilde gülümsedi.Kellan da Rosalie’nin yanına yattı ve onu öptü.Öperken bir yandanda”Keşke benimde senin gibi özel bir yeteneğim olsaydı ve senle beraber olunca nasıl duygular yaşadığımı san aktarabilseydim”dedi ama bunu dedikten 1-2 dk sonra “ama sen zaten bana dokunduğun an benim hissettiğim duyguları hissedebiliyor ve anlıyorsun.Evet sanırım çok sanşlıyım senin gibi biriyleyim “dedi.Ve Rosalie’ye biraz daha yaklaştı ve tutkulu bir şekilde öpüşmeye başladılar.Birbirlerine öyle bakıyor ve öyle davranıyorlardıki dudaklarının hareketleri bile birbirlerine ne kadar büyük bir tutkuyla bağlı olduklarını belli ediyordu.İkiside birbirine tem uyuyordu Rosalie çok güzel ve çekiciydi.Uzun ve sapsarı saçları vardı.Vücudu tıpki bir manken vücudu gibiydi, kıvrımlı ve belirgin vücut hatları vardı gerçekten dünyadaki her dişi onun gibi bir dış görünüşe sahip olmayı çok isterdi.Kellan’a gelince o da kesinlikle çok yakışıklıydı.Kaslı,geniş omuzlu,sevimli ve serseri bir havası vardı.O mükemmel kaslı kollarıyla Rosalie kavrıyor ve sanki hiç bırakmıcakmış gibi ona sarılıyordu.Yaklaşık yarım saat sonra Rosalie Kellan’nın kollarından kendini isteksiz bir yüz ifadesiyle geri çekti .”Biraz daha kalkmazsam bir daha sonsuza kadar kalkamıcam”dedi ve gülümsedi.Kellan onun yanından kalkmasına izin verircesine kollarını çekti son kere dudağını kocaman bir öpücük kondurup kendini geri çekti ve o da Rosalie’yle birlikte yataktan kalktı.
Rosalie gözlerini kırpıştırdı ve birkaç damla daha yaş aktı.Bir vampirin bu kadar ağlaması normal miydi? Her neyse ağlıyordu işte.Evet sanırım onu yaralamıştı.Aslında her şey o artist basket takımındaki çocuk yüzündendi.Ona Rosalie’ye bi şey yaklaşmaması için uyarmışlardı.Rosalie kaç kere uyarmıştı.Ayrıca Kellan zaten herkesin Rosalie’yi beyenmesine yeterince gıcık olmazmış gibi birde bu çocuk çıkmıştı başlarına.Çocuk birkaç kez cesaret edip Kellan yokken Rosalie’ye yaklaşmıştı kantinde falan sohbet etmeye çalışmıştı.Rosalie ilk başta onu beyenen ve güzelliğine kapılan çoğu kişiden biri sanmıştı ve gayet normal fakat dikkatli bi şekilde onunla sohbet etmişti.Fakat bu yaptığı Rosalie’yi kenera sıkıştırması.Bunu yapıcak başka biri bulamadı mı?Evet Rosalie’yi duvara dayadı ve bileklerinden tuttu.Birde Rosalie’nin onun o iğrenç fantazilerini hissetmesi belkide şuana kadar ilk defa özel yeteneğinden nefret ediyordu.Kafasını dağıtmaya çalıştı kendi kendine”başka bir şey düşün Rose sakin ol tamam..”.Jack Rosalie’yi daha çok sıktı. Rosalie “Bırak beni lütfen”dedi.Jack ise hiç oralı olmadı ve “benim olman lazım bebeğim bu güzelliğin beni öylesine etkiliyorki seni çok mutlu edebilirm”dedi.Rosalie hala onun ellerinin arasından kurtulmaya çalışıyordu birde üstüne üstlük çocuğun kanı çok güzel kokuyordu.Rosalie “Yanlış kişiyle uğraşıyorsun.Hemen bırak beni yoksa başına geliceklerden sonra beni bırakmadığın için pişman olucaksın”dediJack Rosalie’nin yüzünü ellerinin arasına aldı.Ve onun soğukluğundan ürküp ellerini geri çekti.Rosalie tekrardan kaçmayı denedi fakat başaramadı.Gücünü kullanmak istemiyordu eğer kullanırsa başına neler gelebileceğini düşünmek bile istemiyordu.Tekrardan başka bir ülkeye veya şehre gitmek ve liseyi yeniden 1.sınıftan okumak ovv gerçekten kötü olurdu.Çocuk bir kere daha Rosalie’ye biraz daha yaklaştı ve tam dudağından öpücekken bu Rosalie’nin sabrını taşıran son damla oldu ve elleriyle Jack’i itti. Jack direk duvara yapıştı ve neye uğradığını şaşırdı.Yerden kalktı ve “Bunu nasıl yaptın ?”Dedi ve tekrardan daha sıkı bir şekilde bileklerini tuttu.Sanırım Rosalie artık dayanamıycaktı.Kan kokusu evet bu kan kokusuydu Jack’in başının arkası kanıyordu.Rosalie’nin çok zorlandığı yüzünün ifadesinden belliydi.Çocuğu tekrar itti ama çocuk tam o sırada yana doru dönüyordu ve yanlışlıkla Rosalie’nin üstüne düştü.Ve Jack’ten akan kan Rosalie’nin yüzüne hem dedudağının kenarına gelmişti.Rosalie garip hırıltılar çıkarmaya başladı ama Jack hala kalkmıyordu Rosalie Çocuğu itti ve çocuk bir kere daha duvara hızla çarptı vetam o sırada rosalie çocuğun kanını emmeye başladı.Zaten 2 haftadır hiç avlanmamıştı.Kötü bi raslantıydı.Tam bu sırada Kellan koşa koşa geldi.Tğm bunlar boş bir sınıfta oluyordu.Kellan kapıyı hızla kapadı .Hatta öyle bir hızla kapadı ki kapının kenarlarından çatırtılar çıkmaya başladıBüyük bi endişeyle Rosalie’nin yanına koştu ve”Rosalie hayatım bırak.Bırak onun o pislik kanını ben burdayım.”dedi ve Rosalie’yi hızla çekti ve Rosalie ağzını Jack’ten çekebildiği ilk an Kellan’nın göğsüne gömüldü.Ve Kellan ilk başta ki şaşkınlıktan sonra kan kokusunu almaya başladı.Ve kendini sakinleştirmeye çalıştı bir yandanda Rosalie’ye sıkıca sarılıyordu.Rosalie Kellan’nın, Kellan Rosalie’nin kokusunu içine çekiyordu.Kan kokusunun baskınlığı biraz daha azalmıştı sanırım Kellan’nın yüz ifadesi biraz daha az acı çeker gibi bir hal aldı ve kendini yavaşça Rosalie’den çekti ama genede elini bırakmadı.Rosalie Kellan’a bakıp sonra anlatıcam isteyerek olamdı.Tğm suç onun dedi.Evet sanırım Kellan onun elini tuttuğu için onun ne düşündüğünü ve nasıl bir şaşkınlık,sinirlilik karılşımı bir duygu yaşadığını anlamıştı.Kellan bişey demedi zaten konuşulmasına gerek yoktu sadece Rosalie’nin gözlerinin içine baktı .Ve Rosalie ne demek istediğini anladı ve omzunu Kellan’a yasladı.Kellan ona değil Jack’in böyle birşey yapmaya cesaret edebilmesine kızmıştı.Biraz vakit geçti 5 dk falan o sırada Kellan doğruldu ve çocuğun kanayan yerine kendi Rosalie’nin hırkasını sardı.Mümkü olduğu kadar nefes almamaya çalışıyordu.Jack’i kucakladı ve “Burda böyle durup bekleyemeyiz merak etme her şey hal olucak san kantinde ya da evde bekle ben hastaneye götürücem eğer ısırık izini sorarsa köpek ısırdı dicem tüm olay içinde bir hikaye uydurucam büyük ihtimalle kendiside bu hikayeye inanır çnkü kafasını çarptığı andan hafızasında pek bişey kaldığını sanmıyorum.”dedi.Rosalie”Peki ama lütfen kendine dikkat et ve çacuk gel.Ben eve gidicem.Lütfen Kellan çabuk gel ve ben.. ben gerçekten üzgünüm aşkım bunların olmasını istemezdim inan bana “dedi.Kellan”Biliyorum bebeğim merak etme hemen gelicem sen rahat ol hiç bir şey olmıcak her şey olunda gidicek.Ana biraz daha geç kalmam lazım.Evde görüşürüz..”dedi herzamanki o tatalı gülümseyişini yaptı.Rosalie peki dercesine başını salladı ve Kellan’nın arkasından odadan çıktı bir görevliye olayı uydurma bir hikaye haine getirip anlattı.Görevli “Geçmiş olsun.Merak etmeyin hemen temizliycem”dedi.Ve Rosalie hemen Ferrarisine bindi ve herzamankinden daha hızlı bir şekilde evin yolunu tuttu.Eve geldiğinde ağlamaya başladı.Hemen duşa girdi biraz daha rahatlamıştı.Koltuğa oturdu ve Kellan’ı beklemeye başladı.Aradan yaklaşık 1 saat geçti ve Kellan her zamanki gibi kapıyı kullanmak yerine camdan girdi.Rosalie’ye kocaman sarıldı ve”Her şey yolunda dediğim gibi bir hikaye uydurdum ve kendisi bile inandı zaten sana yaptığı her neyse gerçeği ortaya çıkarmak için anlatıcağını sanmıyordum.Ve anlatmadıda gerçi zaten benim anlattığı hikayeye vidden inandı.Hatta köpek ısırdı diyince.Kesin o salak görevlinin köpeği onu daha kaç kez uyarmalıyım bir daha onu okulda görürsem parçalıcam dedi ve kuduz aşısı oldu tam bir komedi filmiydi.”dedi.Rosalie Kellan’a yaslandı ve gene kelimelere gerek kalmadan kendi düşünceleri ve duygularıyla konuşmaya başladılar.Nerdeyse tüm gece öyle vakit geçirdiler ve bir süre sonra Rosalie uykuya daldı.Ve Rosaie uyurken Kellan Rosalie’nin saçlarıyla oynamaya başladı.Rosalie uyanana kadar öyle kaldılar.Melekler kadar temiz olmasalarda en az onlar kadar iyi,zarif ve sonsuza kadar sürücek tertemiz ve tutkulu bir aşk yaşıyorlardı...