Vampir için Karakter Kartı
Tam Adı:Kristin Valeria
Soyadı:Long
Yaşı:17
İstediği klan(ayrıntlı bilgiler yukarıda):Brujah
Meslek(öğrenci/doktor..):Öğrenci
Nelere Karşı Zayıftır
*İnsanlar
*Ailesi
*Kan
Sevdikleri
*Ailesi
*Alışveriş
*Parti
*Eğlence
Sevmedikleri
*Karanlık
*Kurtadamlar
*İnsan yemekleri
*Ukalaık
Fiziksel Görünüş
*Omzuna kadar inen karamel saçları, altın sarısı gözleri vardır. Boyuyla orantılı bir kiloya sahiptir. Porselen teninde en ufak bir kusur bile yoktur..[/color]
Kişiliği
*Akıllı
*Çalışkan
*Zeki
*Sakin
*Rahat
*Komik
RP: Rp'niz herhangi bir konuda olabilir ama vampirlere katılabilmek için güzel bir Rp yapmanız şart(:
*Mart ayı kendisini rahatsız edici sıcaklıkta ki Nisan ayına bırakırken, içeriye giren ışıklar teninde binlerce elmas varmış gibi parıldamaya neden oluyordu. Derin bir iç çekişle oturduğu beyaz koltuktan kalkarak, yavaşça gereksiz yere sadece 'insan' gibi görünmeleri için yapılmış mutfağa doğru ilerlemeye başladı. Boş mutfakta hala şu an avda olan ailesinin kokusu ağır basıyordu. Her geçen gün daha da koyulaşan gözleri bugün altın sarısı rengindeydi. Fırındaki yansımasına bakarken yüzünde küçük bir kusur aradı. Ama porselen teninde en ufak bir kusur bile yoktu.Omzuna inen koyu kahve saçlarını arkasına attı. Ev boşken her zamankinden daha da sıkıcı bir hal alıyordu. Hava bu kadar sıcakken evden dışarıya çıkması oldukça zordu. 1 saat sonra hava artık kararmaya başladığında kendisini alışveriş merkezine atabilirdi sadece... Yüzyıllar boyunca biriktirilmiş para bitmek bilmediğinden hiç kimse alışveirş yapmasına karışmıyordu. Kendisine yeni bir Bmw M3 aldığında Jess'den gelen imrenen bakışlar ve Kate'in fazla dikkat çekici olduğundan homurdanmasında başka bir tepki almamıştı.
112 yıldır, 15 yılda bir yer değiştirmek zorundaydılar, bu yüzden dünyanın bir çok yerini gezmişti. Ailedeki hiçbir üye kusursuzluğundan bir şey kaybetmediğinden kuşbeyinli insanlar bile bir şeyler döndüğünü anlamaya başlıyorlardı ama tam o sırada ortadan yok oluyorlardı. Venture ailesinin hiçbir üyesi birbirine benzemiyorlardı. Küçük detaylar dışında: porselen ten, altın sarısı gözler ve tabii birde kusursuz yüzler... İnsanların imrenen bakışları, onlar gibi olma çabaları sadece onlar daha da salaklaştırıyordu. Forks Lisesinde ki 2. yılının bitirmesine az kalmıştı. Mezuniyetten sonra hangi üniversiteye gitmesini belirlemesi gerekiyordu. Aman ne güzel! Üniversiteye gidiyorum deyip burdan uzaklaşmak için neler vermezdi. Ama üvey kardeşleri ve üvey annesinden kopmak o kadar basit değildi. Onlara fazla alışmıştı, ve evet bir de Stephan vardı. Onu buraya bağlayan asıl bağ... O nereye gitse onunla geleceğine emindi. Ne o Stephan'ı bırakacaktı. Ne de Stephan onu... Sonsuzluğun her günüde beraber olmak için yemin etmişlerdi. Sonsuza kadar bu böyle sürecekti.
Düşüncelerine son verip üzerine doğru dürüst bir şey giyinmek için yavaşça üst kattaki odasına ilerledi. Odasının yarısından çoğu büyük camlarla kaplanmıştı, çoğu eşyası beyazdı. Odada çalan şarkı, sessizliği bozuyordu. Stephan ve ikisi uyumamasına rağmen odanın küçük bir kısmını kaplayan bordo örtülerle kaplı yatağın yanından geçerek Kate'in odası büyüklüğündeki dolabını açtı. Önünde duran kıyafetlerden en hoşuna giden üzerine geçirdi.Kendisini sonsuzluğun bir gününe daha bıraktı.