Vampir için Karakter Kartı
Tam Adı:Blair
Soyadı: Waldorf
Yaşı: 18
İstediği klan(ayrıntlı bilgiler yukarıda): Venture
Meslek(öğrenci/doktor..): Öğrenci
Nelere Karşı Zayıftır
* Sevdiklerine zarar gelmesinden
* Onu sizinir edenlere
* Dağ Aslanı ve Yabani Ayılara
*
Sevdikleri
* iPod'u
* Telefonu
* Hep taşıdığı içinde herşey olan çantası
* Hiç yanından ayırmadığı kareli şalı
Sevmedikleri
* Taklitçiler
* Yalan söyleyenler
* Ona ve yakınlarına zarar verenler
* Ona rencide edici bir laf söylenmesi
Fiziksel Görünüş
*Uzun hafif dalgalı açık küllü kumral saçları hokka gibi burnu bal rengi gözleri ile yüzü benzersiz ve bulunmayacak güzellikteydi. Uzun boylu ve zayıftı ama vücudu kusursuzdu. Ona bir gözatmak için bakanlar gözlerini çekemiyordu. Bu onun çok hoşuna gitsede gayet ciddi duruyordu çünkü o içindeki küstahlığı engellemeyi öğrenmişti. Kusursuz vücudu ve yüzüyle Blair Waldorf "İnanılmaz Güzellikte ki Vampir" olarak adlandırılıyordu.
Kişiliği
* Blair Waldorf oldukça küstah ve şımarıktı. Ailesi oldukça zengin ve ünlü bir aileydi. Bu yüzden orta hallileri hep küçümserdi . Annesi ve babası ayrılmıştı. Yağmurlu birgün gün yağmurda koşarken [bu çok hoşuna giderdi] karşısına bir vampir çıktı ve onu dönüştürdü. Müzik dinlemeyi ve dans etmeyi çok seviyor. Bu onun hobisi bu yüzden canı sıkkın olunca bir müzik açıyor ve rahatlıyor. Blair çok rahat bir kız.
RP: Rp'niz herhangi bir konuda olabilir ama vampirlere katılabilmek için güzel bir Rp yapmanız şart(:
* Blair yağmurlu birgün okuldan çıkmış eve geliyordu. Çok acıkmıştı karşısına çıkan ilk insan veya hayvan'ı ısırabilirdi. Hayvanlar sorun değildi, fakat bir insanı ısırmak (her ne kadar insanlardan hoşlanmasada] ona vahşi ve acımazsızca geliyordu. Bu yüzden karşısına bir insan çıkmaması için kendi kendine yalvarıyordu. Kendi iradesine güceniyordu fakat çok açtı gözü dönebilir her an herşey olabilirdi. Korktuğuda buydu zaten. Sanki birinin yaprağa bastığını duydu. Hızlandı, hızlandı. Artık dönüp arkasına baktığına okulda onu kıskanan ve ona özenen kızları gördü. Ona birşeyler söyleyip gülüyordu. Blair'in çok kızdığı şeylerden biri de onunla uğraşılması, ala edilmesiydi. Üstüne üstlük açtı. Gözleri kıpkırmızı oldu. Kızların olduğu tarafa doğru yürümeye başladı. Dur! Dedi birden kendine ! Ne yapıyorum ben? Vampir olduğum gün verdiğim yemini hatırlamalıym! Bu benim irademi sınayacak bir sınav. Vampir olduğumda "İnsanları her ne kadar sevmesemde onların kanlarını içmeyeceğim" diye yemin etmiştim. Bu yeminimi tutacağım. Hem bu kızlar için yeminimi bozamam diye kendini sakinleştirdi kendini. Onlara "Siz benimle ne zamandır uğraşacak cesarete sahip oldunuz? Medeni cesaretinizden dolayı tebrik ediyorum sizi" dedi. Her ne kadar insanları sevmesede insan hayatına, canına önem veriyordu Blair. Evine gitti okul kıyafetlerini çıkarıp rahat birşeyler giydi ve avlanmaya çıktı. Blair her ne kadar küstah ve şımarık olsada bir hayatın, canın önemini biliyordu. Asla insan kanı içmeyecekti, ne kadar leziz olsa bile buna katlanacaktı. Sanırım vampirliğin ona kattığı avantajların bedeli buydu.