Özel Yetenek

Hangisini istediğine karar ver sadece.

benim RPG'm bir önceki sayfada ama hala kabul edilmedim

O zaman ben Ece'nin veya Başak'ın yerine kabul ediyorum. ( Kızmazsınız umarım. Meşgulsünüz bu aralar herhalde. =) )Yeteneğin hayırlı uğurlu olsun. xD

###Özel yeteneği:Birine dokununca onun o anki duygu ve düşüncelerini anlama ve kendi duygu ve düşüncelerini isteğe bağlı aktarma..


Canım ben karar verdim kabul edersen çok sevinirim (: bi de kabul ettikten sonra son yazdığımız konuşmayı devam ettirirsen ((: sana zahmet öptümm şimdiden çok sağol

Biçim değiştirme.
Biraz özentilik olacak ama....İstediğin an minnoş olabilme özelliği. McGonagall demişken bu benim yıllardır isteğim

Rp'n nerde Oğul. =)

işte unutkanlık başa bela (benimki de özel yetenek'li bölüm xD )

''Michelle, nasılsın hayatım?'' Michelle, Oğul'un San Francisco'daki en yakın arkadaşıydı. Beraber kütüphane basarlar, bir gecede binlerce sayfa okurlardı. Daha sonra açlıklarını gidermek üzere -Michelle'nin tavsiyesi üzerine- hayvan avlarlardı. Ama San Francisco'da çok fazla etli butlu hayvan bulunmazdı...
''Oğul, inanamazsın ne olduğuna! Senden önce beş vampir geldiler ve seni sordular!'' dedi hızlı Fransız aksanına kayan İngilizcesiyle.
Beş kişi. Beş. Tanıdık bir rakamdı 5.
''Ya..'' dedi ilgisiz görünmeye çalışarak. Halbuki bunların kim olduğunu hatırlar gibiydi. Hayatında bir arada 5 kişiyi birkaç kez görmüştü; kuzenleri, okuldaki kız çetesi ve vampirliğinin doğumgününde.
''Ben...Gitmeliyim, Michelle'' dedi. Yine o tanıdık duygu, korku, her yanını sarmıştı. Pek çok vampir için korku dolu olan Oğul, korkuyordu.
''Oğul, bunları tanıyor musun?'' ''ğ''yi söyleyememesi hoşuna gitmişti.
''Hayır, ama her an burada olabilirler. Ben Washington'a gideceğim. Seni ararım Michelle, arkanı kolla!'' dedi acele ederek.
Pencerenin ikinci katından atladı ve kediye dönüştü. Ne şirin şey! Bir fare! Ama sonra ilgilenmeliydi. Miyavladı, tısladı ve koşmaya başladı. Burnu hareket ediyor, bıyıklarını oynatıyordu. Dili dışarıdaydı. En yakın Benzin İstasyonu'na dek bu biçimde koşmalıydı.

Hmm...
Özel yetenekler tükenmiş xD

Eğer izin verirseniz 360 derece boynunu çevirebiliyor vede bir yerleri patlatmak olursa rp mi ekliyebilirim xD

Sadece bir tane yetenek alabilirsin. Ve Rp yapman lazım.

Oğul yeteneğin var atıkın.

Esmeralda Vivi Lossëhelin demiş ki:

"Görünmezlik.(Direk yetenegi kullanmak üzere yazmadım aslında vampirlik için yazmaya basladıgım Rp"nin bir bölümü ama umarım olmuştur.=] )

Viola,karanlık gecede hızlı adımlarla sokaktan asagıya yürüyordu.Arkada birinin onu takip ettigi hissinden kurtaramıyordu kendisini.

Bulutsuz,simsiyah gökyüzünde tek bir yıldız zaman zaman parlayarak kendisini belli ediyordu.Hafif ama soguk bir rüzgar eserek yaprakları hısırdatıyordu..

Viola titredigini hissetti ama bu titremenin soguktan mı yoksa korkudan mı oldugundan emin degildi..

Birden bir ses duydu..Durdu,arkasına bakıp bakmamak arasında kaldı..Sonunda korkarak kafasını cevirdi.Ne görmeyi bekledigini kendisi de bilmiyordu;ama sokak,kirli beyaz bir kedi ve rüzgarın hısırdattıgı o kuru yapraklar dısında bostu.

Onu takip eden hiçbir sey olmadıgına inandırmaya calıstı kendisini..Belki de duydugu ses,o kedinin yapraklara zıplayarak cıkarttıgı bir şeydi.Sonra düşündü..Kendi kendisine de mi yalan söyleyebiliyordu artık..



Aslında korktugu seyin,onun özelligini bilen ya da kendi ırkından birinin takip etmesiydi..Korkuyordu,cünkü bugün hiç iyi hissetmiyordu ve iyi bir şey isteyecek biri böyle davranmazdı degil mi?

Son kez arkasına baktı.Gitmek istedigi yer,2 sokak uazgındaydı artık.Yavasladı ve kendisini serbest bıraktı.Kıpırdayan moleküllerinin zor durdugunu fark ediyordu.Hala korkuyordu ama az sonra gececekti.Unutmaya calıstı hislerini..

Önce ellerini,kollarını ve sonra yavas yavas ayakları ve bacakları,,kısa zaman sonra tüm vücudu görünmezdi.Tekrar arkasın abakma ihtiyacı duymadı.Hızlandı..Kendisini ve bunu yapabilmeyi cok seviyordu.Bazı anlarda kontrolü zor olsa bile.Şimdi ucuyormus gibi hissediyordu,özgürdü..

Sonra gelmek istedigi yere yaklastıgını fark etti.Korkusu gecmis gibiyidi,nabız atısları biraz düzene girmişti sanki ama kosmaktan yoruluyor gibiydi bugün,halsizdi.Nedenini bilmiyordu.

Sonunda bir sorun olmadıgına karar verdi..Adımlarını yavaşlattı..Artık sakindi,biraz daha konsantre olmalıydı,moleküllerini bir araya getirebilmek için..

Durdu ve küçük çabasından sonra ellerinden baslayarak göürünür olmaya baslayan vücüdunu izledi gülümseyerek.

Tam adım atacakken,sert bir darbe aldı.Neler oldugunu anlayamıyordu,agır cekime alınmıs gibiydi..

Bünyesi böyle bir hareketten etkilenmeyecek kadar gülcüydü ama bunda bir farklılık olmalıydı..Yavasca yere düsmeye basladı,dengesini koruyamıyordu.Düstügünde sert,tok bir ses cıktı.Aslnda bir agrısı yok gibiydi olmamalıydıda.

Sonra tam ne oldugunu göremedigi bir şey boynuna yaklastı..Sivri ve soguktu..

Viola,ne oldugunu bilmiyordu.Sanki o sivri buz parcası bıynunda dans ediyor gibiydi.Yavas yavas ciziyordu önceleri,sonra hızlandı.Hızlandıkca sertlesti,kesikler olusmaya basladı..Birden durdu,işte o,herneyse.

Durdugunda bir sessizlik oldu.Viola boynundan birsey aktıgını hissediyordu...

Meril'cim görünmezlik senindir fakat bir iki önerim olacak.

1. Çok boşlklu yazma.
2. Her cümlenin sonuna iki, üç tane nokta koyma.
3. Biraz daha noktalı harf kullan. ç, ş, i, ö ,ü gibi.

Daha akıcı olur Rp'n.

Görüntüyü sevmedin

kurtadamlara özel güç yok mu?
bence olsun

çok özendim yauv. hatta direk heroes rp kurasım geldi.

eğer kurtadamlara özel yetenek verilecekse birkaç fikrim var ama çalınmasın diye şimdi söylemiyorum.

Kurtadamlara yetenek olamaz maalesef. (:

Sansına küs

Özel Yetenek: Karşısındakinin yalan söylediğini anlayabiliyor
Rp:
Acı tek hissettiği buydu. Ama yavaş yavaş diniyordu bu acı.Sadece boğazını yakan bir ateş kalmıştı. Artık vücudunu hissedebiliyordu. Parmağını oynatmaya çalıştı. Evet oynatabildi. Yavaş yavaş gözlerini açtı.Neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Ama hiç birşey hatırlayamadı. Her şey bulanıktı. Bütün yüzler. Birden yalnız olmadığını anladı. Ayağa kalkıp saldırı pozisyonu aldı. Karşısında bir adam vardı. Aslında bu yüzü bir yerden hatırlıyordu.Adam konuşmaya başladı:
Merhaba çocuğum. Benim adım Alex. Seni vampir yapan benim.Lauren adamın dediklerine bir yandan sinirleniyor ama diğer yandan ona karşı güven duymaya başladı.
Seni bulduğumda sanırım ailene kurtlar saldırmıştı ve sende kaçtığın için çok yorgun düşmüştün ve yere yığılmıştın.
Lauren daha da sakinleşip adamı dinlemeye koyuldu.
Ama sanırım kurtlardan biri sana saldırmıştı bu yüzden de kanlar içinde yerde yatıyordun ben de yaşaman için seni vampir yaptım.
Lauren birden bir dürtü hiddetti. Bu adam ona yalan mı söyledi? Lauren bir aanda afalladı bunu nasıl anlamıştı? Farkında olmadan ağzından bir hırlama yükseldi. Dayanamayarak vampirin üstüne atladı ve
Yalan söylediğini biliyorum seni pis sülük
Adam gülmeye başladı.
Hahahaha sen bana istediğini diyebilirsin ama bunların hiçbiri SENİN gerçekte ne olduğunu saklamaz.dedi.
Lauren artık iyice sinirlenip adamın boynuna yapıştı.
Sen beni öldüremezsin ki. Beni hiçkimse öldüremedi. Bir yeni doğan mı öldürecek?dedi. Lauren iyice afalladı. Tam o anda adam uçarak Laurenin üstüne atladı. Bu Laureni dahada sinirlendirdi ve o hırsla adamın kollarını parçalayıp kafasını kopardı. İçinden bir ses ona cesedi yakmasını söyledi. Adamın paltosunun ceplerini yokladı. Bir kibrit kutusu çıktı. Hemen içinden bir tane alıp cesedin üstüne fırlattı. Ceset yanarken bir anda Lauren ne olduğunu anladı. O artık soğuk kanlı bir katildi. Ama bu düşünceyi hemen kafasından sildi. Annesini hatırladı. Ve babasını. Sonra böyle bir katil olmak istemediğine karar verdi. Ancak boğazını yakan susuzluğunu gidermesi gerektiğini anlayınca sadece hakedenleri öldürmeye karar verdi. Ve sonra ailesinin öcünü alacaktı.
Ormanın derinliklerine doğru koşmaya başladı.

Yetenek senindir. (:

saol cnm:)

Rica ederim. (:

Özel yetenek: Kişinin zihnine girip hislerini yıkma/durdurma, bitkiselleştirme

RP

Ell karşısındaki güçü hissedebiliyordu. Ona karşılık verebilecek güçte değildi. Onu seviyordu, eskiden. Artık ondan nefret etmeye başlamıştı. Acı içinde bir çığlık daha attı. Bu acısının uzun süreceğini biliyordu, bunu istiyordu fakat daha hazır değildi, bunun olmasını şimdi istemiyordu. hala hassas olan tenine batan bir şey hissetti. Daha sonra gözleri yavaşça kapandı. En son gördüğü şey kendisine aşkla ve şevketle bakan gözlerdi.

Gözlerini aydınlığa karşı kırpıştırdığında ilk olanları hatırlayamadı ama acıyı tekrara hissettiğinde olanların ayırdına varmaya başladı. Acı fazlasıyla azalmıştı, galiba uzun süredir bu yatakta yatıyordu. Oysa bu iş başladığında bu yatakta değildi. Etrafına bakınırken artık daha hassas koku alan burnunu kendisine doğru gelen bir vampiri tespit etmişti. Gözlerini merakla ve yavaşça kapıya doğru çevirdi. Bembeyaz bir ten göründü. Bunu tanıyordu, Jerry'ydi. Ell'in uyanmasına çok sevinmiş gibi görünüyordu ama Ell'in kararını duyunca hala seviniyor olacağını sanmıyordu. Bu işi uzatmaya niyetli değildi. Yeni doğmuş olduğu için bunu çabuk hallederdi. Ama Jerry'nin de bir yeni doğan kadar güçlü olduğuna tanık olmuştu. Bu sırada Jerry Ell'in yanına gelip oturdu.

"Uyandın demek." Ell buna sedece başını sallayarak cevap vermekle yetindi. Kısa bir sessizlikten sonra Jerry tekrar konuşmaya başladı. "Bir sorun mu var?" Gerçekten tedirgindi. Ell ise soğukkanlılığını koruyordu. Ama sesini yönetemedi. "Neden, neden yaptın. Sana demiştim hazır değilim diye. Beni incitmeye bu kadar mı müsaittin?" Suçlayıcı bir şekilde konuşmuştu Ell. Vampirliğinin ilk kelimeleri, cümleleri bunlar olacağını kim tahmin edebilirdi? "Ben hazır olduğunu hissediyordum ve sabredemedim. Seni çok seviyorum, biliyorsun." Acınacak şekilde konuşuyordu. "Biliyorum ama aşk ve sevgi her şeyi çözemez. Ben gitmek zorundayım." Bunları söylediğinde Jerry'in titrediğini farketti. "Gitsen yine insan olmayacaksı Ell." "Ama kalırsam da mutlu olmayacağım, sana olan bu sinirimle burada daha fazla kalabileceğimi sanmıyorum." Ell hemen ayağa kalktı. Jerry de onunla katı ve Ell'e sarıldı. Ell'in tahmin ettiğinden daha güçlüydü. Ell belki de duygusal olarak ona yenilmişti. Jerry'nin titremesinin geçtiğini fark etti. Ve kollarının hafiflediği hissetti, Jerry çok inatçı biriydi bu imkansızdı. Ell en sonunda Jerry'nin yere yığıldığını da hissetti. Jerry'i sarsmaya başladı. Oysa bir tepki vermiyodu, ölmesi ise imkansızdı. O anda kendi içinde bir güç hissetti. Bu güce doğru yoğunlaşınca bunu Jerry'e kendisinin yaptığını anladı. Gücünü hafifletti, Jerry kıpırdamaya başlamıştı, Ell kendisinin gücünün farkına varmıştı artık. Tekrar ileri eline aldı ve geri dönmeyeceği bu evi pencereden atlayıp terketti. İyice uzaklaşınca Jerry'i serbest bıraktı. Onun izini süremeyecek uzaklıktaydı, artık kendi başınaydı, sadece kendisi ve gücü...

Başka bir yetenek seçmelisin ya da zihin kelimesini kaldırmalısın. Zihne hükmetmeye giriyor biraz. =)

Alec'in yeteneğini istiyorum xD Tam anlatamadım...

O zaman kişinin hislerini yıkma/dondurma, bitkiselleştirme olsun (:

Tamam o zaman. xD

Özel yetenek: Zihinsel Kalkan

Rp:
Bella sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini araladı. Şehirde ilk defa bu kadar güneşli bir gün vardı. Şanslıydılar çünkü arkadaşlarıyla bugün kampa gideceklerdi. Geç kalmamak için hızlıca giyindi ve aşağıya indi. Mutfağa girdiğinde kahvaltı yapan abisiyle karşılaştı. Selam verdi, abisiyse gülümseyerek karşılık verdi. Birşeyle atıştırmaya başladığında tiz bir araba kornası sesiyle irkildi. Bu arkadaşları olmalıydı. Hızlıca kamp çantasını koluna taktıktan sonra evden dışarı çıktı. Bahçeden geçerek arabanın yanına ulaştı ve arkadaşlarına teker teker selam verdikten sonra Bella için ayırdıkları yere oturdu. Uzun bir yolculuktan sonra ormana vardılar. Ormanda kamp için güzel bir yer aradıktan ve bulduktan sonra yerleşip iş bölümü yaptılar. Bella kendisini bekleyen tehlikeden habersizdi. Ona ise su getirme görevi düşmüştü. Su yeri pek de yakın sayılmazdı. Eline büyük bir bidon alarak yavaş yavaş yola koyuldu. Yolda ilerlerken arkasında bir çıtırtı duydu ve arkasını döndü. Görünürde hiçbir hareket yoktu. Bu yüzden yoluna devam etti. Su yerine vardığı zaman bidonu doldurmak için eğldiğinde tekrar bir çıtırtı duydu. Bu sefer arkasına döndüğü zaman tanıdık olmayan bir yüz gördü. Adamın teni solgun ve beyazdı. Beyaz teni arkadaşı Ell'i andırıyordu ama gözleri çok farklıydı. Gözleri ise simsiyahtı, gece gibi. Bella bu adamda bir kötülük olduğunu hissetti. Bir adım geri çekildiğinde ayağı takıldı ve suya düştü. "Lanet olsun." diyerek ayağa kalktı ve göl boyunca koşmaya başladı. Adamda ise hiçbir kıpırtı yoktu. Bella son sürat koşmasına rağmen adamın yanına gelmesi saniyeler almıştı. Artık iyice korkmaya başlamış ve kapana sıkışmıştı. Adam üstüne atladı ve boynuna doğru atıldı. Bella onu itmeye çalıştı ama adamda bir kıpırdama olmadı. Bu sefer yenilgiye uğradığını hissediyordu, bir umutla çığlık attı. Adam Bella'ya daha da yaklaştı, Bella adamın soğuk nefesini boynunda hissediyordu. Adam daha da yaklaştı ve Bella adamın soğuk dişlerini sıcak bedeninde hissetti. Tekrar çığlık attı. Adamın ısırdığı yerde çok büyük bir yanma ve acı hissetti. Ama adam başka bir şey yapmadan bir kahkaha attı. Kahkahadan sonra Bella az da olsa adamın üzerinden gitmiş olduğunu hissetti. Acıdan kıvranırken hırıltılar işitti. Gözlerini yavaşça açmayı başardığında önce şaşırdı, karşısında en iyi arkadaşı Ell vardı. Bu gittikçe anlaşılmaz bir durum olmaya başlamıştı. Adam hiçkıpırdamıyordu. Sanki tüm hakimiyet Ell'de idi. Oysa Ell hiç savaşmıyordu. Ve Bella giderek kendini iyi hissetmeye başladı. Kendisinde bir güç doğduğunu hissediyordu. Eskisinden çok daha güçlüydü. Kendisinde daha da güç hissetiyordu. Sanki beyninde bir kalkan var gibiydi, zihinsel her şeye karşı koyabileceğini hissediyordu. Kalkanı genişletti ve Ell'i koruma altına aldı, daha fazlasını da yapabileceğini hissediyordu.

tamamdır(=

duyguları yönetmek senindir.